İlgili Sonuçlar

• yan (adj.)
  جانبي
  daha fazlası ...
• profil (n.)
  مظهر جانبي
  daha fazlası ...
• profil (n.) , {Surv.}
  منظر جانبي {مساحة}
  daha fazlası ...
• doğruluk (n.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• zapt etmek
  ضَبَطَ {[ُ ضَبْطًا]}
  daha fazlası ...
• yazım (n.)
  ضبط الخط
  daha fazlası ...
• alıkoymak
  ضَبْط
  daha fazlası ...
• ayarlar (v.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• denetim
  ضبطْ
  daha fazlası ...
• dizginlemek
  ضَبْط
  daha fazlası ...
• dizginleri ele almak
  ضَبْط
  daha fazlası ...
• saat tutmak
  ضَبَطَ {[ضَبْط السَّاعَ}
  daha fazlası ...
• imla (n.)
  ضبط الخط
  daha fazlası ...
• kontrol (n.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• ayarlamak (v.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• yakalamak (v.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• zapt (n.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• denetlemek (v.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• titizlik (n.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• hakimiyet (n.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• kesinlik (n.)
  ضبط
  daha fazlası ...
• doğum kontrolü
  ضَبْطُ الوِلاَدَة
  daha fazlası ...
• kayıt görevlisi
  مأمور الضبط
  daha fazlası ...
• kendine hâkim olma
  ضبط النفـــس
  daha fazlası ...
• sıkı düzen
  ضَبْطُ السُّلُوك
  daha fazlası ...
• askeri subay
  ضبط عسكري
  daha fazlası ...
• imla (n.)
  ضبط التهجئة
  daha fazlası ...
• imla (n.)
  ضبط الإملا ء
  daha fazlası ...
• yazım (n.)
  ضبط التهجئة
  daha fazlası ...
• yazım (n.)
  ضبط الإملا ء
  daha fazlası ...

örneklerde

• Zıt kutup derken mecaz yapmıyorum.
  حرفياَ بالضبط الجانب المقابل للأرض
• Tam burada. Sol tarafta. Hareket yok.
  هناك بالضبط الجانب الأيسر. لا حركة
• Gerçekten mi? Tam olarak hangi iki yan bu?
  حقاً؟ أي جانبين بالضبط؟
• - Evet. - Ya da öbür taraftan...
  . بالضبط - أو في الجانب الآخر -
• Pekala. bu tetrakloroetil metil zımbırtısının yan etkileri... ...tam olarak nelerdir?
  حسناً . ما هي بالضبط .. الآثار الجانبية لهذا تيتراشلورو اثيل ميرماليني و وما إلى ذلك ؟..
• Nasıl anladığını hala merak ediyorum.
  ما زلت أتسائل في أي جانب أنت بالضبط ؟
• Onu şehrin diğer yakasına götürmek ve bırakmak, cinayetle eşdeğer, Yarbay.
  .بالضبط ارساله الى الجانب الاخر من المدينة .وتركه هناك يعادل جريمة قتل, كولونيل
• Çünkü nerede benim seninle ilgilendiğim gibi ilgilenecek... ...bir Yukarı Doğu Yakası kadını bulacaksın ki?
  لانه أين ستجد بالضبط احدى نساء الجانب الشرقي الراقي لتهتم بك كما فعلت انا ؟
• Bu sabah, bayan Amish'in hastalığının ne kadar ciddi olduğu hakkında sorular sordu.
  كانت تحاول من خلال مجموعة من الأسئلة الجانبية بالضبط كيف يبدو مرض السيدة هيميش
• Kule 1'e girdiğinizde sol tarafınıza kalan, sağdaki dairede bulunuyordum.
  أنا كنت, أنا كنت بالضبط أمام الاستقبال في الجانب الأيسر عندما تدخل البرج رقم 1